Kişisel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kişisel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kişisel blog yazarlarının son birkaç yılda şikayet ettiği bir konu var. O da yazan kişi sayısının haddinden fazla olması. Biraz eskiye döndüğünüzde blog tutmanın sadece elit insanlarca yapılan bir şey olduğunu görürsünüz. İşi yapabilen insan sayısı bu kadar fazla değildi, bir blog sistemini oluşturmak bu kadar kolay degildi. Yine hazır blog sistemleri ile temayı seçip yazılar yazabiliyorduk ama bu kadar özelleştirilebilir siteler oluşturmak için hazır sistemlerde, bilgilerimizde eksik kalırdı. Fakat bulunduğumuz zamanda sistemlerin işleri fazlasıyla kolaylaştırması ve bilgilerin dilimizce kaynaklarının artmasıyla birlikte herkes bir blog kurmaya başladı ve değer görmesi gereken bloglarda sıradanlaştı.
İşte bu dev iftar çadırında yemek için sıra bekleyen hevesli insanlar arasında bende varım. 5. Sınıfı bitirdikten sonraki 3 aylık yaz tatilinde belli hayaller ve hedeflerle baş koydum bu yola. Daha 12 yaşındaydım ve arkadaşlarımla aynı oyun sitelerinde para biriktirip karakter geliştirirdik. Ilerleyen zamanla birlikte bende günümüzü geçirdiğimiz o oyun siteleri gibi bir site yapmak istedim ve koyuldum araştırmaya. Google'a "İnternet sitesi nasıl kurulur" benzeri şeyler yazıp çıkan forumlara girdim ve okumaya başladım. Farklı terimlerin olması kafamı karıştırıyordu ama yinede mantığını anlamıştım (yada öyle sanıyordum). Hosting ve domain alabileceğim sitelere girip istediğim siteyi (oyun imparatoru gibi bir seydi) yazıp ne var ne yok kabul ediyordum. Ödeme ekranı gelincede rastgele bir kart numarası yazıp ilerliyordum. -hiçbiri tutmadı
Ee baktım ki böyle olmuyor bu seferde ücretsiz site kurmayı araştırdım ve 'Bedava-Sitem' diye bir siteyle karşılaştım. Istedigin sitenin adını, mail adresini ve birde şifreni giriyorsun hop siten hazır. İlk sitemi kurma hikayem bu şekildeydi. Asıl macera bundan sonra başlıyor.
Sitem için sürekli araştırma yapıyordum. Sistemin verdiği tasarımlardan öteye geçememiştim ama o tasarımlarla yapabileceğim en iyisini yapmaya çalışıyordum. Google üzerinde sürekli sitene onu ekle sitene bunu ekle diye aramalar yapıyordum. HTML ile tanışmamda bu şekilde oldu. Tabi sadece metinsel olarak. Çıkan kodları editöre yazdığımda kod olarak görünüyordu ve ufak araştırma ile halledilebilecek bir mevzuda olsa hevesimi kırdı. Sitemle ilgilenmeye ara verdim.
Tabii bir şeyin ücretsiz olması sürekli almanıza sizi teşvik ediyor. O sistemle uğraştığım 3 yıl boyunca 100 e yakın site açmışımdır belkide. Oyun bişeysi krallı falan bir şeyler aklıma gelince bir isim hemen açıyordum. Gel zaman git zaman kendi adıma bir site açtım ve o siteyle epey ilgilendim. Yani başlangıç olarak kod eklemeyi öğrendim en azından. Sitemde her sey vardı. Ihtiyacınız olmayan her şey. Benim sitemden e posta gonderebilir msne baglanabilir saate takvime ezan vakitlerine dolar kuruna bakabilirdiniz. Html kodları sitesinin paylaştığı her şey sitemin verdiği hizmetler altında mevcuttu. Kısaca çorba gibi bir sitem vardı.
Böyle uğraş uğraş zamanlar geçti ve CSS tasarımları kısmına ilgi duymaya başladım. Bedava Sitem'in forumunda dağıtılan tasarımları kullanmayı öğrendim. Daha sonrada şu an sinir olduğum tipler gibi copyright kısmını değiştirmeyi. Linkleri resimleri değiştirmeyi, tasarımın yapısını boza boza öğrendim. Kısa olarak anlatıyorum ama bunu öğrenmem tam anlamıyla 1 yılımı aldı. O zamanlar evimde bilgisayarım yok sadece cumartesileri bir akrabama gidiyorum 2 3 saat oturup bir şeyler yapmaya çalışıyorum sonra eve gidip bir hafta boyunca yaptığım ve yapacağım seyleri düşünüyorum.
Ee tasarım editlemekte bir yere kadar. Kendi tasarımlarımı yapmak istiyordum ve başladım onuda arastırmaya. Adobe Dreamweaver diye bir program indirdim ve resimli anlatım yapan bir site vardı oradan bakıp aynısını programda yapmaya çalışıyordum. Videolu anlatım yapanları izleyemiyordum çünkü internet kotalıydı ve o zamanlar 10 dk video izlesen 1 gb kota gider gibi hurafeler vardı. Neyse o anlatımı yapan adamın yaptığı tasarımı haftalarca tekrar tekrar uyguladım. En sonunda Dreamweaver ile tasarım yapmayı çözdüm. Tablolarla. HTML'de tablo kullanan bilir tablolar tam bir sıkıntıdır. Sola git dersin soldaki saga kayar biri aşağı atlar falan. Epey uğraştırır yani.
Neyse evime bilgisayar ve internet alındı bu işlerle daha fazla uğraşmaya başladım Photoshop kullanarak tasarım çizmeye ve çizdiğim tasarımı kodlamaya başladım. Eskiden tablolara arkaplan renkleri falan verirdim ve yaptığım işe muhteşem derdim yani çizim yapıp kodlamam benim için büyük bir şey. Bu arada kodlama diyorum ama kodları ben yazmıyorum arayuzde nerede ne var düzenliyorum sonra kodları arkadan alıyorum o kadar. İşte zamanla işin kodsal kısmını da inceleye inceleye öğrendim ve HTML de divleri kullanmaya başladım. CSS'de de temel olarak her şeyi öğrendim. Artık tr.gg sitelerinde yapılabilecek her şeyi yapabiliyordum. O sistem üzerinde onlarca kişiye tasarım çizip kodlamayı öğrettim. Forumunda 6000 kadar mesajım bulunur yani bulunduğum birkaç yıl  boyunca sadece forumdaki sorulara cevap verdim. Açılan bir konu varsa mutlaka mesajım bulunurdu. Haftanın sitesi yarışmaları olurdu 3 kez ardarda benim sitelerimden seçildi. Forumda isyan falan başladı.  Sonrada benim sınav stresi. Sbs dediler bilgisayarımı aldılar. Kutucuk karalamaya başladım.
Öyle böyle bir liseye yerleştim. O sıralar yusufberki.com sitesini açtım. Zaten sürekli araştırdığım için FTP, Wordpress gibi şeylere aşinaydım. Deneye yanıla wordpress sistemimi kurdum. Yine aynı şekilde önce hazır tasarımlar kullandım sonra onları editledim sonrada kendi tasarımlarımı Wordpress'e entegre etmeye başladım. Hatta bir süre ücretli olarakta entegreler yaptım. Sitemi alexa olarak yükseklere taşıdım. Istatistiklerimde gayet güzeldi. Sonra param yetmedi diye hostingi uzatamadım. Bir yıllık emek bir ayda patates oldu. O yüzden Wordpress bölümünü hızlı geçtim.
Lisedeki arkadaslarla bir projemiz vardı. dizirec.com diye bir site kurduk. 5 kisilik ekipte, 3 kişi dizi bölümlerini video olarak bulup linkleri not defterine alıyordu. Ben o linkleri iframe kodlarına yerleştirip siteye ekliyordum. Bir kişide o bölümlere etiket giriyordu. Sistematik çalışıyorduk ve ciddi ciddi büyük bir dizi arşivi çıkartmıştık. Bir zaman sonra siteye olan ilgi beklenenden az oldu diye kimse uğraşmak istemedi. Oda patates oldu.
Bir ara müzik sitesi kurdum Türkçe Rap üzerine. Tüm müzikleri dinleyip indirebiliyordunuz. Yandexte 1. Sıradaydı falan. Bir zaman sonra onunlada ilgilenmeyince patates.
Eğitim videoları hazırladım HTML CSS Wordpress üzerine onlar pek tutmadı. Düşündüğüm kadar iyi bir eğitimci değilim. Bir şeyi bilmek, anlatmak için yeterli değil bunu anladım. Yine emekler patates oldu. Uzun süre webmaster forumlarında işler yapıyordum. Kodlama işleri ve teknoloji sitelerine makale yazarlığı falan yapıyordum. Şimdide lys yüzünden ara verdim. Bu blogu açtım ve anlatmak istediğim şeyleri buraya böyle yazacağım. Bu yazdığım yazı çok sıkıcı ve belki kendimi övmek için yazmışım gibi görünebilir. Başlığımda zaten kendimi anlatacağım belliydi.

This is me.